Fatih Altaylı, "Ali Babacan’ın hangi partiden ayrıldığını hatırlıyorlar mı! Babacan AK Parti’den ayrıldı, CHP’den değil" diyerek yapılan eleştirilere tepki gösterdi.
İşte Fatih Altaylı'nın yazısı:
Babacan CHP'ye rakip parti kurmadı
Türkiye neye ve kime kızacağını ya da kızması gerektiğini bilmeyenlerin ülkesi haline geldi.
Geçen hafta bu öfkenin hedefi Ali Babacan’dı.
Ali Babacan’ın “vals” üzerinden yaptığı eleştiri ve “Her milli bayramda bu ülkenin dindar insanları sınava çekiliyor” sözleri sonrası bir kesim Babacan’a yönelik ağır eleştirilerde bulundu ve “Bakın bunun da AKP’den hiç farkı yokmuş” demeye başladı.
Peki ne bekliyorlardı Ali Babacan’dan?
Başka ne demesini?
Ali Babacan’ın hangi partiden ayrıldığını hatırlıyorlar mı!
Babacan AK Parti’den ayrıldı, CHP’den değil.
Ayrılırken de “Ben aslında CHP’ye yakınmışım. Burada ne işim varmış anlamadım” diyerek ayrılmadı.
Ekonomi yönetimindeki bozulmayı, partideki otoriterleşmeyi, hukuktan uzaklaşılmasını, adalete güven kalmamasını, yolsuzlukları, hırsızlıkları gerekçe göstererek ayrıldı.
Ayrılıp CHP’ye de geçmedi.
Zaten talip olduğu oylar da CHP’nin oyları değil.
Muhafazakar tabanın oylarına talip, AK Parti’nin oylarına talip.
Adamın ve kurduğu partinin hedefi CHP’nin oylarını bölmek değil, AK Parti’nin oylarını almak.
Adam çok açık biçimde “Ben AK Parti’nin başlangıç felsefesindeyim. Adaleti sağlamaya, hukukun üstünlüğünü hayata geçirmeye, bu ülkenin ortak değerleri olan din, milliyet, Atatürk kavramlarına saygılı olmaya, hırsızlığı önlemeye, nepotizmi durdurmaya kararlıyım” diyor.
Ülkenin ekonomisinin de ancak adalet ve toplumsal barışın sağlanması ile düzelebileceğini, yabancı yatırımcının ancak bu şekilde gelebileceğini iddia ediyor.
Oyuna talip olduğu tabana yönelik mesajlar veriyor.
Bu söylediklerini doğru bulmazsınız veya bulursunuz.
Oy verirsiniz veya vermezsiniz.