Emin Çölaşan, Türkiye için çok önemli bir hukuk adamıydı dediği Şahin Mengü için, "Türkiye'nin önde gelen avukatlarından biriydi. Kelimenin tam anlamıyla, yırtıcı bir hukuk adamıydı" ifadelerini kullandı.
İşte Emin Çölaşan'ın yazısı:
Şahin Mengü’nün ardından
Sevgili okurlarım, Şahin Mengü'yü belki tanırdınız, belki tanımazdınız…
Ama ismini mutlaka duymuşsunuzdur.
Türkiye'nin önde gelen avukatlarından biriydi. Kelimenin tam anlamıyla, yırtıcı bir hukuk adamıydı.
Özellikle bizim basın davalarında ismi çok sık geçer ve tuttuğunu koparırdı.
Çok sayıda muhalif gazetecinin avukatlığı ona ve bürosuna emanetti.
Geçmiş yıllarda benim hakkımda açılan nice davalara da avukatım olarak girmiş, çok önemli yargı kararlarına imzasını attırmıştı…
Dün sabahın erken saatlerinde acı haber geldi…
Şahin vefat etmişti.
Haberi gazetede iken aldık ve hepimiz şok olduk.
Çiğdem Toker'le birlikte hemen hastaneye koştuk.
Ne olmuştu, nasıl ölmüştü?
Olanları orada öğrendik.
Önceki gece evinde ayağı televizyon sehpasına takılıyor, kafa üstü yere düşüyor…
Ve burnu kırılıyor.
Dün sabah eşi Figen Mengü ile birlikte hastaneye geliyor. Aslında yüksek olan tansiyonu çok düşmüş…
Burun kırığı ortaya çıkınca doktorlar ameliyat edilmesine karar veriyorlar.
Hazırlıklar yapılıyor…
Ve beş dakika sonra odasına giren doktorlar koltuğun üzerinde oturur vaziyette ölmüş olduğunu görüyorlar.
Evet, Şahin geçmiş yıllarda benim de avukatımdı. O yıllarda hakkımda açılan bütün ceza ve tazminat davalarında beni hep savundu.
Ne akla ziyan davalar açılırdı! Önüne gelen dava ederdi.
Üstelik sadece açılan değil, açılmayan davalar da vardı.
İhbar üzerine savcılık çağrıları gelir.
Bir ifade vermek, ister mahkeme ve isterse savcılık olsun, en az yarım günümü alırdı…
Ama güvendiğim bir husus vardı ki, o da her adliye seferimde Şahin'in, ya da bürosundaki avukat arkadaşlardan birinin yanımda olmasıydı.