Dünyayı ördüğü ağlarla birbirine bağlayan ve çağımızın hiç tartışmasız en büyük nimeti olan internet, bugün hemen her ülkede, her evde kullanılıyor neredeyse. Elbette internet deyince akla monitör ekranı ve internet siteleri geliyor. Ama internet salt bu değil tabii ki. Evimize kadar gelen internetin bizlere ulaşabilmesi için kilometrelerce yol katettiğini biliyoruz.
Özellikle denizaltından geçen birçok fiber optik kablo, interneti dünyanın bir noktasından diğerine taşıyor. Bu kablolara herhangi bir insan etkisi söz konusu olamazken, bu kablolar üzerinden terabitlerce veri akışı sağlanıyor.
Dünya üzerinde yüzlercesi bulunan bu kablolardan bahsetmişken, sizle bu kabloların dünya üzerindeki yerini bir harita yardımıyla paylaşmak istiyoruz.
Washington eyaletine bağlı Telegeorgraphy, kabloların dünya üzerindeki dağılımını harita üzerinden kullanıcılara sunuyor. Haritaya fazla zum yapılamadığından dolayı bazı bölgeler kullanıcılardan gizli tutuluyor. Ancak internetin ana kaynağı bu kabloların geçtiği böyle bir haritayı paylaşmak ne kadar güvenilir sorusu akılları karıştırmıyor değil.
Telegeography'den Stephan Beckert ise bunun aksine fiber kabloların nerede olduğunu bilmemenin daha riskli olduğunu düşünüyor. Beckert'e göre bu harita sayesinde kablolar üzerine aşırı yük bindiriminin önüne geçilebiliyor.