Fatih Altaylı ülkede sorun yaşayanların terörist ilan edildiğini, "Biliyorsunuz, iktidar sorunlara çözüm üretmekte zorlanmaya başladıkça, hatta sorunları görmekte zorlanmaya başladıkça önce sorunları inkar etmeye başladı. Sonra da sorun yaşayanları terörist ilan etmeye" sözleriyle ifade etti.
İşte Fatih Altaylı'nın yazısı:
Peki PKK'lılara ne diyeceğiz
Biliyorsunuz, iktidar sorunlara çözüm üretmekte zorlanmaya başladıkça, hatta sorunları görmekte zorlanmaya başladıkça önce sorunları inkar etmeye başladı.
Sonra da sorun yaşayanları terörist ilan etmeye.
Önce toptancılar terörist oldu.
Sonra bir kısım esnaf.
Kabzımallar, manavlar.
Ardından gıda toptancıları. Sonra kiralık ev arayanlar.
Barınma sorunu yaşayan öğrenciler.
Barınma sorunu yaşayan öğrencilerin aileleri.
Sonra dev market zincirleri.
Son olarak kebapçılar.
Gerçi ben Bahçeli’den “Terörist kebapçılar” cümlesini işittiğimde “Çalışmadan rahat yaşayanlar” zannetmiştim. Bir iddia da kebap sofrasındaki HDP'lileri kastettiği.
Ama alınanlar, bildiğimiz kebapçılar oldu. Toplum da öyle algıladı zaten.
Gazetecilerin, sanatçıların önemli bir bölümünün, öğretim üyelerinin uzun zamandır terörist olduklarını da hesaba katınca terör ağının giderek genişletildiğini de görüyoruz.
Üstelik eskiden “AK Partili ise alkolik değildir” gibi bir durum söz konusu olabilirken şimdi artık en has AK Parti destekçisi esnaf ve parti ile göbekten bağlı marketler bile terörist sınıfına girebiliyor.
Aslında bu duruma kavramların içini boşaltmak demek daha doğru.
Ve AK Parti bunu uzun zamandan beri çok büyük başarı ile yapıyor.
Ancak bu kez durum biraz tehlikeli.
Çünkü içi boşaltılan kavram “terörist”lik.
Türkiye gibi bir ülkede bu kavramın içine boşaltırsanız bundan fayda sağlayacak olan tek kesim “gerçek teröristlerdir”.