Farklı bir açıdan konuyu ele alan Yılmaz Özdil, "Tarım kredi kooperatiflerinin marketinden alışveriş yapan asrın liderimiz “fiyatlar gayet uygun” deyince, nedendir bilmem, benim aklıma Truman Show geldi" ifadelerini kullandı.
İşte Yılmaz Özdil'in yazısı:
Fiyatlar gayet uygun
Truman…
Kartpostallardan fışkırmış güzellikte bir ortamda yaşamaktadır.
Herkes onu çok sever.
Herkes ona hayrandır.
Dünya adeta onun etrafında döner.
Tanıdığı-tanımadığı tüm insanlar imrenilecek derecede mutlu yaşamaktadır, herkesin işi gücü yerindedir, herkes sağlıklı, herkes huzurlu bir hayat sürmektedir, herkes güvendedir, her sabah güne keyifle başlayıp, hiçbir olumsuzlukla karşılaşmadan, herhangi bir sorun yaşamadan, her akşam neşeyle evlerine dönmektedirler, evleri şahane, parkları-bahçeleri muhteşem, hava bile hep pırıl pırıldır.
Aslında, sanal bir dünyadır.
Farkında olmadan muazzam bir yalanın içindedir.
Yaşadığı hayatı gerçek zanneder ama, onun dışında herkes bunun sahte olduğunu bilir, sosyal çevresindeki herkes rol yapar, mesai arkadaşları, komşuları, dostlukları hep sahtedir.
Gerçek zannettiği hayatı, kameralarla anbean takip edilir, televizyonlardan 24 saat aralıksız canlı olarak yayınlanır.
Çünkü, gerçek zannettiği hayatı şovdan ibarettir.
İşine, ilişkilerine, gündelik yaşamına dair her kararı kendisinin verdiğini düşünür ama, öyle değildir, hayatının her saniyesini başkaları kontrol eder, karar vermesini etkileyen senaryolar üretilir, o hiç farkında olmadan, o senaryoların yönlendirmesiyle kararlar alır, zihinsel yetilerini kullanması, duygularının sesine kulak vermesi, sorgulaması engellenir, geleceğe dair hayalleri bile senaryolarla manüple edilir.
Gerçeklerden koparıldığı hissine kapıldığı zaman, etrafında olan biten tuhaflıklardan şüphelendiği zaman, derhal sanal korkular devreye sokulur, özel efektlerle korkular yaratılır, o korkuların esiri yapılır, o korku bariyerlerinin içinde yaşar, kendisine çizilen korku sınırlarının dışına adımını bile atmaya cesaret edemez.
Onun ruhu bile duymaz ama, kapitalizmin stüdyosu olan o sanal dünyada her şey satılıktır… O herkes gibi normal yaşadığını, anormal hiçbir şey olmadığını düşünürken, hayatına ürün yerleştirme şeklinde reklamlar monte edilir, etrafındaki insanlar sanki onunla sohbet ediyormuş gibi, marka tanıtımı yaparlar, onun özel hayatını kullanarak, ekran başındaki hedef kitleyi etkilerler, onun sayesinde şakır şakır satış yaparlar, o yüksek standartta yaşadığını zannederken, onun sırtından servetler kazanırlar.
O asla bilmez ama, gerçek hayatta onun haline üzülen insanlar vardır, ona ulaşmaya, onu gerçeklerden haberdar etmeye çalışırlar, nafile tabii… O yaşadığı sanal dünyanın dışına çıkmaya cesaret edebilmesi için, gerçeklerle yüzleşebilmesi için, kendisine kendisinden başka hiç kimse yardım edemez.