Kiralık ev arayan okurlarının mektuplarına yer veren Fatih Altaylı, "Sorunları inkar etmek ne yazık ki, sorunları ortadan kaldırmıyor" dedi.
İşte Fatih Altaylı'nın yazısı:
Ev mi dediniz
Sorunları inkar etmek ne yazık ki, sorunları ortadan kaldırmıyor.
Tam aksine derinleştiriyor, çözümsüzlüğe sürüklüyor, memnuniyetsizliği ve mutsuzluğu arttırıyor.
Dün “Denemesi bedava kiralık ev ilanı verip, Beştepe’de bir telefon hattına yönlendirin, bakın bakalım kiralık ev sorunu var mı yok mu?” dedim.
İlan yok ama inkar var.
Ev arayan genç falan yokmuş.
Ama dünkü yazımdan sonra gelen mektuplardan birkaçını paylaşayım.
Bu bir:
“Her gün olduğu gibi bugün de yazınızı okudum ve kiralarla ilgili kısma gelince istemsizce gülmeye başladım. Çünkü bir süre önce Bağcılar 100. Yıl Mahallesinde 2 artı 1, 90 metrekare giriş kat bir dairemizi 1450 TL’ye ilana koymuştum. İnanır mısınız ertesi gün sabah 7’den itibaren telefonum çalmaya başladı. Ofis çalışanıyım. O gün hem kendim çalışamadım hem de ofisteki arkadaşlarımı sabote ettim. Öğleye kadar 70’e yakın çağrı gelmiştir. Öğleden sonra ise hiçbir aramaya cevap veremedim. Zerre pazarlık yapmadan 1450 TL’ye bir aileye kiraya verdik evi. Fakat insanlar çok tuhaf. Madem bu kadar talep var kirayı arttırsaydın diyen o kadar çok kişi oldu ki, tabii ki böyle bir şey yapmadım. Ama mantık bu”
Bu da bir diğeri:
“Fatih bey merhaba,
Geçen gün satmayı düşündüğüm için bir senedir kiracı almadığım 1+1 apartımı sahibinden.com'a kiraya koydum.
Ben böyle bir şey ne gördüm ne de yaşadım. Telefonu kapatıyorum birisi arıyor, arabayla bir yere gideceğim, gidemiyorum birisi arıyor, arama esnasında bir başkası arıyor. Arayanlar kimseye vermeyin biz tuttuk diyor. Akşam arıyorlar açmıyorum mesaj atıyorlar. Memura kiralık yazdık ama çoğunluk öğrenci aradı. Düşünün bunların üstüne o kadar çok emlakçı da beni aradı ki.
İnanın çok üzüldük. İnsanlara hayır demek, o kadar insanın lütfen sözlerini duymak bizi çok ama çok üzdü. Bir ara eşime nereden kira ilanı verdik diye sitemde bile bulundum.
Bazı şeyleri anlamak için o işin içine girmek ya da yaşamak gerek. Ülkede ev sorunu varmış ama haberimiz yokmuş.”
Aynen okurumun dediği gibi.