Yılmaz Özdil anlattığı Cumhuriyet hikayesinde "Cumhuriyet'in odak noktası, kadındı" ifadelerini kullandı.
YILMAZ ÖZDİL'İN YAZISI ŞÖYLE:
Cumhuriyet kadın’dır
1923.
Temmuzdu.
Cumhuriyet ilan edilmesine üç ay vardı.
Mustafa Kemal, eşi Latife'yle birlikte İzmir'e gelmişti.
İkiçeşmelik'teki Ankara Sineması'na gittiler.
Türkiye'nin ilk sinemacısı Cemil Filmer işletiyordu.
Locaya oturdular.
Şöyle bir salona baktı, hınca hınç doluydu, herkes erkekti.
Sebebini bildiği halde “Cemil neden hiç kadın yok?” diye sordu.
“Paşam kadınlara yalnız salı günleri sinema gösteriyoruz” cevabını alınca, yaverine döndü, “salonun yarısını boşaltın, bizi karşılamak için dışarda biriken kadınları içeri davet edin” dedi.
Kadınlar alkışlayarak ve ağlayarak salonu doldurdu.
Koridorlar bile tıklım tıklım kadındı.
Hep birlikte “Şarlo İdama Mahkum” filmini seyrettiler.
Hadisenin keyfini uzatmak istiyordu.
“Hayatımda hiç bu kadar güldüğümü hatırlamıyorum, şunu bir daha seyretsek olmaz mı?” dedi.
Kahkahalarla tekrar seyrettiler.
Milattı.
Tarihimizde ilk kez, kadın-erkek birarada, işte böyle film izledi.
Cumhuriyet'in odak noktası, kadındı.
Medeni Kanun kabul edildi.
Resmi nikah getirildi.
Aynı anda birden fazla kadınla evlenme kaldırıldı.
Yaş sınırı konuldu, küçük yaşta evlilikler önlendi.
Miras hukukunda cinsiyet ayrımına son verildi.
Siyasi haklar teslim edildi, seçme seçilme hakkı verildi.
Eşit eğitim hakkı verildi. Meslek edinme hakkı verildi.
Kadın insan değildi.
Nüfus sayımında bile sayılmıyordu.
Büyükbaş hayvanlar sayılıyordu, kadınlar sayılmıyordu.
Eşit birey oldu.