Yılmaz Özdil, Kaşıkçı davasının kapatılıp dosyanın Suudi Arabistan'a devredildiğini dile getirdi.
YILMAZ ÖZDİL'İN YAZISI ŞÖYLE:
Devlet ciddiyeti
Türk kökenli Alman gazeteciyi casus diye tutukladık, “eyyy Almanya” diye posta koyduk, asrın liderimiz rest çekti, “elimizde görüntüler var, tam bir ajan terörist” dedi, “hiçbir surette iade edilmeyecek, ben bu makamda olduğum sürece asla” dedi, Almanya başbakanı Merkel telefon etti, “derhal bırakacaksınız” dedi, şak, özel uçakla gönderdik.
Amerikalı rahibi casus diye tutukladık, “eyyy ABD” diye posta koyduk, asrın liderimiz rest çekti, “bu can bu bedende, bu fakir bu görevde olduğu sürece o teröristi alamazsınız” dedi, “onların doları varsa, bizim Allahımız var” filan dedi, ABD başkanı Trump mektup gönderdi, “aptallık etme” dedi, şak, özel uçakla gönderdik.
İsrail komandoları Mavi Marmara feribotunu uluslararası sularda bastı, insanlarımızı öldürdüler, “eyyyy İsrail” diye esip gürledik, asrın liderimiz ateş püskürdü, “cezalandıracağız, affetmeyeceğiz, bedelini ödeteceğiz, tecrit edeceğiz, düşmanlığımız şiddetlidir” diye bağırdı, sayın medyamız “işte dünya lideri” manşetleri attı, gıyabi dava açtık, İstanbul 7'nci ağır ceza mahkemesinde İsrail genelkurmay başkanı, İsrail deniz kuvvetleri komutanı, İsrail askeri istihbarat başkanı ve İsrail hava kuvvetleri istihbarat başkanı hakkında tutuklama kararı çıkardık, 9'ar kez müebbet, 18'er bin sene hapislerini istedik, sayın medyamız “Osmanlı tokadını yapıştırdık” manşetleri attı, Cumhuriyet tarihinde bir ilk yaşandı, Tbmm kapatıldı, öğleden sonraki genel kurul çalışmaları iptal edildi, kefiye takan milletvekillerimiz İsrail büyükelçiliği'nin önündeki protesto eylemine gitti, kahrolsun İsrail sloganları atıldı, İsrail bayrağı yakıldı, sonra… İsrail 20 milyon dolar verdi, öldürdüğü insan başına iki milyon dolar ödedi, dava dosyasını kapattık, gene böyle ramazan ayıydı, asrın liderimiz sarayındaki iftarda konuştu, “giderken bana mı sordunuz” dedi.
Süleyman Şah türbesi kuşatıldı, derhal yalanladık, “eyyy Suriye” diye posta koyduk, asrın liderimiz rest çekti, “Süleymah Şah türbesi Türkiye'nin dışardaki tek vatan toprağıdır” dedi, “başına herhangi bir şey gelmesi durumunda atacağımız adım bellidir, hassasiyetimiz bellidir” dedi, “Süleyman Şah türbesinin dalgalanan bayrağını korumak için tereddüt etmeyiz” dedi, “türbenin kuşatıldığı iddialarının hepsi uydurmadır” dedi, “onuru, vatanı, bayrağı, kutsal değerleri için yaşayan milletiz, Süleyman Şah türbesine dokunmaya kalkılırsa, İstiklal Marşımızın emrettiği gibi kükremiş sel olur, bendimizi çiğner aşarız” dedi, sonra… Süleyman Şah türbesinin boş sandukalarını sırtladık, tırıs tırıs Türkiye'ye getirdik, asrın liderimiz mehter marşı eşliğinde konuştu, “Süleyman Şah türbesinin yeri, başarılı bir operasyonumuz neticesinde değiştirilmiş bulunmaktadır” dedi, “sevk ve idaresini bizzat takip ettiğim nakl-i kubur operasyonunu her türlü takdirin fevkinde gerçekleştiren hükümetimizi ve silahlı kuvvetlerimizi tebrik ediyorum” dedi, “türbe salimen ülkemize getirilmiş bulunmaktadır, bu operasyon devletimizin kararlı uygulamasıyla başarıyla tamamlanmıştır” dedi.