Türkiye’deki kayıtlı ya da kayıtsız göçmen sorununun hangi noktaya gelmeye başladığını umarım görüyorsunuzdur.
Her gün bu “mülteci” kabul etmediğimiz göçmenlerin yaşadığı mahalle ya da kamplarda çıkan olaylar zaten vakayı adiye haline geldi.
Mahalleli ile kavga etmeyi bırakın, artık polisle çatışacak noktaya geldiler.
İŞTE FATİH ALTAYLI'NIN YAZISI
Gün geçmiyor ki, bir büyük olay çıkmasın. Yıllardır “hasır altı” edilen göçmenlerin karıştığı asayiş olayları artık saklanamaz hale geldi.
Ve giderek görüyoruz ki, her ne kadar “Bunlar mülteci statüsünde değil” diye kendimizi ya da halkı avutmaya çalışsalar da, bu bela zannettiğimizden daha büyük ve benim gibi birkaç kişinin en başından bu yana söylediği gibi bir ulusal güvenlik sorunu.
Bilmem farkında mısınız ama bu göçmenleri geri yollamak artık daha da zorlaşıyor.
Birkaç gün önce Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Suriyeli bir göçmenin başvurusunu karara bağladı.
Türkiye’ye kaçan ve oturma izni alan bir Suriyeli, bir süre önce bir suça karıştığı gerekçesiyle Türkiye tarafından sınır dışı edildi.
Suriyeli göçmen hemen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurdu.
Ve AİHM kararı Suriyeli göçmenin lehine çıktı.
AİHM Türkiye’yi “Oturma izni verdiği birini sınır dışı ederek hukuku çiğnediği” gerekçesi ile suçlu buldu ve 12 bin 500 Avro tazminat ve masraf ödemesine karar verdi.