Ahmet Hakan, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in farkında olmaksızın, partisinin Meclis grup konuşmasında “Sayın Öcalan” demesini eleştirdi.
İŞTE AHMET HAKAN'IN YAZISI
“Bana hiç sevmediğin bir tepinme biçimini söyle” deseler...
Şu cevabı veririm:
Bir siyasetçi, bir gazeteci, bir akademisyen...
Yanlışlıkla, farkında olmaksızın, bir hata olarak...
“Sayın Öcalan” dediğinde...
Hemen “Aaaa! Bak! Bebek katiline Sayın Öcalan dedi” diye üzerinde tepinmek.
Sayın dedi
Aslında, Türkiye’de her kesimin bayıldığı bir tepinme biçimidir bu.
“Yahu ağızdan kaçmış, yanlışlıkla söylenmiş” falan desen de nafile!
Yıllarca tekrar edip dururlar...
“Bebek katiline Sayın Öcalan dedi” diye.
İşte bakın:
Dün İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de aynı hatayı yaptı.
Yanlışlıkla, farkında olmaksızın, bir hata olarak partisinin Meclis grup konuşmasında...
“Sayın Öcalan” dedi.
Akşener’in bu hatasının ardından...
Şöyle bir şey olacaktır:
İYİ Parti mensupları...
Bundan bir ders çıkaracaklar ve yanlışlıkla “Sayın Öcalan” diyen hiçbir siyasetçi, akademisyen ve gazeteci için...
“Aaaa! Bak! Bebek katiline Sayın Öcalan dedi” diye tutturmayacaklardır.
Kıssadan esas çıkarılması gereken hisse ise şudur:
Bu tür yanlış tepinmelerden vazgeçmek için...
İlle de partimizin genel başkanının aynı hatayı yapmasını beklemeyelim.
Ve bu tür saçma tepinmelere ta en başta hiç ama hiç yüz vermeyelim.
Sayın dedi
SEMBOLİK CUMHURBAŞKANI BAŞBAKAN GİBİ YARDIMCISI
MİLLET İttifakı’nın planı şuymuş:
Cumhurbaşkanı sembolik olacakmış.
Yardımcısıysa başbakan gibi olacakmış.
Şimdiden söylüyorum:
Bu planın iletişimi yapılamaz.
Bu planın uygulanması çok zor olur.
Bu planı bir mantığa dayandırmak pek kolay değildir.
Bu planı ahaliye anlatmak bile büyük meseledir.
Bu plan bir karmaşa ve kaos planı edasındadır.
Millet İttifakı’nın böyle bir planı düşünüyor olması bile...
İşinin ne kadar zor ve zorlu olduğunun bir göstergesi.
Sanırım Millet İttifakı’nı oluşturan bünyeler...
“Erdoğan gitsin de ne olursa olsun” diye düşünenlerin sayıca çok fazla olduğuna güveniyorlar.
Bu tür planlar yapmalarının başka bir izahı yok.
Oysa ona güvenmek yerine şunu yapmaları gerekir:
Daha rasyonel, daha basit, daha uygulanabilir, daha karmaşadan uzak, daha net planlar yapmak.
SİYASİ ÇÜRÜME VE ZAVALLILIK
SEÇİM sandığında yenemedikleri bir siyasi lider hakkında...
Arada sırada...
WhatsApp gruplarında falan...
“Hasta oldu” diye, “öldü” diye dedikodu çıkaranlar...
Siyasi zavallılığın zirve noktasındadırlar.
Bir gözlem olarak söylüyorum:
“Erdoğan nefreti” adı verilen olgu...
Siyaseten yozlaştırıyor.
Vicdanen çürütüyor.
Ahlaken geriletiyor.
Bu bir cinnet halidir.
Bu bir hastalık halidir.
Bundan kurtulmak gerekir.