Emin Çölaşan geçmişteki durumu, "O günlerde toplum böylesine duyarsız ve tepkisiz değildi. İşin üzerine topluca gidilir, sorumlulardan hesap sorulurdu" sözleriyle anlattı.
EMİN ÇÖLAŞAN'IN YAZISI ŞÖYLE:
Bir ses verin yahu!..
SEVGİLİ okurlarım geçmiş yıllardaki Türkiye'yi ve devlet yönetimini bilmeyenler bugün olanları normal karşılayabilir.
Şimdi her şey gizli, her şey saklı.
Çok zorda kalmadıkları sürece yanıt vermek söz konusu değil.
Memleketi yönetenler acayip bir gizlilik perdesi arkasına saklandılar, istedikleri gibi top koşturuyorlar.
Ülke çıkarları, vatandaşın durumu, sokaktaki insanların ne dediği, ne düşündüğü falan onlar için hiç önemli değil.
Daha da önemlisi…
Onlar için hukuk, adalet gibi kavramlar da yok.
Beyinlerine işlemiş olan bir tek kavram var:
“Biz ne yaparsak doğru olan odur ve hiç kimseye hesap vermek zorunda değiliz!”
Peki durum geçmişte nasıldı?..
İzin verirseniz o farklılığa kısaca değinmek istiyorum.
Geçmiş yıllarda medya diye bir sözcük yoktu.
Televizyon yaygın değildi, internet ve sosyal medya henüz keşfedilmemişti. Dolayısıyla sadece basın vardı ve günümüzün medyası o zamanlarda büyük ölçüde gazetelerden oluşurdu. Varsayalım gazetelerde bir yolsuzluk haberi çıkmıştı.